Gerek dershane eyvanının arka arkaya iki kubbeli bir mekân hâlinde tanzimi, gerekse talebe hücrelerinin, dörtgen avlunun üç tarafında "U" şeklinde sıralanması, Adana Ulu Camii Medresesi'ni Selçuklu ve Osmanlı medreselerinden ayırmaktadır. Ramazanoğulları medreseleri içerisinde en eskisi olan bu eserin diğer bir özelliği de Yağ Camii Medresesi'nde olduğu üzere dershanenin ön eyvanının taş, arka tarafın ise tuğladan yapılmış olmasıdır. Eyvanın batı penceresindeki geometrik tezyinat da bu camiin harim girişlerindeki kemer cephelerinin geometrik süslemelerinin aynısıdır.
Bezemeler:
Medresenin portal nişi, iki tarafta birer sütunce ve kilit taşı üzerinde bir düğüm meydana getiren pahlı bir silmeyle; kitabenin etrafı ise birer palmet ve küçük bir rozetle süslenmiştir. Eyvanın doğu ve batı duvarında bulunan dikdörtgen iki pencereden ikincisi dama taşlı bir diş sırası ve merkezinde altı yapraklı bir çiçeğin yer aldığı altı kollu yıldızların kesişmeleriyle meydana gelen geometrik desenlerle süslü bir silmeyle çerçevelenmiştir. Doğu duvarındaki pencerenin süslemeleri yarım kalmıştır.
Kitabe ve Tarihlendirme :
Medresenin tek kitabesi taçkapının üstünde olup iki satır hâlinde sülüs bir hatla yazılmıştır. Kitabe şöyledir:
"Bu mübarek medreseyi dokuzyüz kırkyedi senesi Muharrem ayı ortalarında Allah rızası için en büyük ve en yüce Sultan Süleyman Şah'ın saltanatı zamanında -Allah mülkünü dâim etsin- Yüce Allah'ın rahmetine muhtaç Halil Bey'in oğlu Pîrî yaptırdı."
Kitabenin de açıkça belirttiği gibi medrese 1540 yılı Mayıs ayında tamamlanmıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere eserin banisi Ramazanoğlu Pîrî Paşa olup mimarı belli değildir. |