 |
Çukurova, 395 senesinde Roma ülkelerinin ikiye ayrılması sonrasında Bizans
devletinin elinde kalmıştır. İmparator Justinian'ın 23 yıl süren saltanatı
esnasındaki imar faaliyeti yalnız köprülerle kalmamış, birçok kemerli su
yolları, hamam ve hastaneler de inşa edilmiştir. |
|
 |
|
Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılıp Çukurova'nın Bizanslılara geçtiği 395
tarihinden İmparator Justinian zamanına kadar geçen süre içerisinde Adana
ve Çukurova’ya dair pek bir bilgi yoktur. İmparator Justinian hakkında kısıtlı
bilgiler mevcut olup, onlardan biri de Adana Taşköprü’nün inşa edilmesinden veya
baştan başa yenilenmiş olmasından daha fazla ileri gidememektedir. Taşköprü’nün
inşa kitabesinden az da olsa o dönemlerin Adana’sı için bilgi
edinilebilmektedir.
İmparator Justinian'ın 23 yıl süren saltanatı
esnasındaki imar faaliyeti yalnız köprülerle kalmamış, birçok kemerli su
yolları, hamam ve hastaneler de inşa edilmiştir. |
|
 |
|

|
|
 |
|
Orta çağların başlarında, 476 yılında Bizans imparatorluğunun İran Sasani
devletinin tehdidi altına girmiştir. 500 senesinden itibaren ise Avarların
tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardır. Bizanslılar ayrıca kiliselerle
anlaşmazlıklar yüzünden de zor durumda kalmışlardır. 527 yılında tahta çıkan
Justinian İmparatorluğu bu tür olumsuzluklardan kurtarmıştır. Öncelikle kilise
üzerindeki otoritesini kuran hükümdar, ordu komutanları Belisar ve Narses'in
yardımlarıyla, zaferler kazanarak devleti en üst duruma
çıkarmıştır.
Justinian devrine kadar olumsuzluklarla karşılaşan Adana
ovası imparator zamanında (527–565) birçok imar ve kalkınma faaliyetleri
olmuştur fakat vergilere yapılan ağır zamlar ve özellikle memurların
ilgisizlikleri olumlu yanları zayıflatmıştır. Devletin içinde bulunup
Justinian'a düşman olanlar ise durumu daha kötüye götürmüşlerdir. Son olarak
imparator Fokas (Phokas) zamanında (602–610) ülkede isyanlar artmaya
başlamıştır. | |
 |
|

|
|
 |
|
Bu durum sonucunda Kartaca Valisi Heraklius (Herakleios) bir donanma ile
İstanbul'a gitmiş ve halkın desteği ile şehre girdikten sonra Fokası ilk olarak
tutuklatıp daha sonra ise idam ettirmiştir. |
|
 |
|

|
|
 |
|
610 senesinde Heraklius yönetime geçtiğinde imparatorluk son derece kötü durumdadır. Sonrasında 611 de İranlılar Suriye'yi fetih ile Antakya'ya ilerlemişler ve oradan Filistin'e yönelip buraları da aldıktan sonra Anadolu'ya dönerek Üsküdar'a kadar gelmişlerdir. Bu durum da İranlılarla savaşmak zorunda kalan Heraklios bir taraftan Avarlara para göndererek kuzey tehlikesini önlerken diğer taraftan da mukaddes Kudüs şehrini ve 614 yılında İranlılar'in buradan götürdükleri salibi geri alma sözüyle halkını Haçlı seferine hazırlamıştır. Uzun süren büyük savaşlardan sonra İmparator İranlılara karşı kesin bir zafer almıştır. Yapılan antlaşma ile Bizans kaybettiği bütün yerlerini geri almıştır. Bu zaferden sonra İran ikincil devlet derecesine düşerken Bizans için en gösterişli devre açılmıştır. Fakat Herakleios’un maliyesi gibi askerî gücü de bu savaşlardan sonra son derece zayıflatmıştı. Bu sebeple de ülkede bir türlü barışı sağlayamamıştır. |
|
 |
|

|
|
 |
|
Daha sonra ki dönemlerde ise Çukurova ve Adana İslam kuvvetleri ile Bizans
arasında kalmış, el değiştirmiş ve saldırılara uğramıştır. 8. yüzyıl başlarında artık gözükmeye başlayan Müslümanlar ile Bizans arasında ciddi çekişmeler başlamış fakat aralarında Abbasi-Emevi çekişmesi bulunduğu için Bizanslılar belli sürele için Çukurova’da bir süre daha boy gösterecektir. |
|
|
|
KAYNAKÇA: 1973 Adana İl Yıllığı, adana.gov.tr, Dörtbinyıllık Öykü - T.C Adana Valiliği |
|
|
|
|
BU KONU HAKKINDA YORUMLAR |
|
|
|
 |
|
|