Bu uğraşların sonucunda I. Hattuşili’nin Toroslar’dan Halep’ e gelmesi ile Babil’e kadar ulaşan Hititlerin büyümesi zamanın kralı I Mursilis’ in öldürülmesi ile durmuştur. Bu olay sonrasında hanedan ve asiller arasındaki anlaşmazlıklar ve saltanat kavgaları sebebiyle alınan yerler de ellerinden çıkmıştır.
Mursilis’in Hantili tarafından öldürülmesinden sonra gerek bu kral, gerekse suç ortağı Zidandas ve onu da öldüren oğlu Ammunas’ın zamanlarında Adaniya (Adana)’ nın da katıldığı birçok şehirlerde isyanlar devam etmiştir. Aynı zamanlarda Hint asıllı Mitanni’lerin Önasya’ ya yönelten göç dalgası ise Hitit devletini çok zor duruma sokmuştur.
I. Mursilis’den sonra tahta çıkan oğlu II. Mursilis Mısır gibi komşu devletler üzerinde daima ağırlığını hissettirmiştir. Mursilis’den sonra tahta çıkan oğlu Muvatalli küçük kardeşi Hattausü’ye Kaşka devletlerinin idaresini bırakmış, fakat Kaşkalıların isyanıyla karşılaşmıştır.
Hititlerin bu zor dönemlerinden Mısır devleti faydalanmak istemiştir. Firavun Ramses Kadeş şehrine yürümüş ve burayı almıştır. Mısır ve Hitit orduları Kadeş surlarında karşılaştılar fakat bu savaştan kesin bir sonuç çıkmamıştır. Savaş sonunda Kadeş ile Kuzey Suriye Hititlerde kalmasını öngören bir antlaşma imzalamışlardır.
Hititlerin hüküm sürdüğü döneme ait bilgi ve belgeler kısıtlıdır. Hitit devleti Mısır Kralı I. Ramses ile yaptığı antlaşma sonrası Kizzuvatna Krallığı’ndan Mısır’a demir cevheri gönderildiği Adana’ ya gelen Hitit yolunun Kayseri, Saimbeyli, Feke ve Kozan üzerinden indiği sanılmaktadır.
Hitit devleti hüküm sürdüğü zamana göre ileri bir monarşi ve modern hukuk sistemi anlayışıyla idare ediliyordu. Bu sebeple adil bir yapı ve samimi geleneklerle yönetilen ve Kizzuvatnalılar ile son derece yakın ilişkiler içinde bulunan Hitit devletinin kültürü Adana’da izler bırakmıştır. |